Erendiz Atasü'den bir kez daha şiirsel ve duyarlı bir anlatım
Kadın Olmak Zor
Yoğun bir duyarlılık ile ördüğü "Gençliğin O Yakıcı Mevsimi" adlı romanında yazar, '68 yıllarında genç bir kızın yaşadığı kısa aşk ilişkisinde kadın olmanın, bireysel özgürlüğün zorluklarını anlatıyor.
YÜZYILLARCA kapalı kutu olarak kalan kadın dünyasının ön yargılardan kurtulmuş duygu ve düşüncelerinin, erkek gözlüğünden bakmadan edebiyat yapıtlarına aktarılması için kadın olmanın bilincine varan yazarları beklemesi gerekti. Türk edebiyatında bu tür eserlerin verilmesi 80'li yıllara rastlar.
Erendiz Atasü de, öykü ve romanlarında kadın dünyasına içeriden, büyük bir içtenlikle eğilen yazarlarımızdan biri. Kadınların cinselliğini, tenselliğini, duygu ve düşüncelerini ket vurmadan, belli kalıplara uydurmaya çalışmadan anlatıyor kitaplarında.
"Gençliğin O Yakıcı Mevsimi"nde AyşeAysu'nun yaşadığı aşkı ve sonrasını zamanın siyasi çerçevesi ile birlikte anlatırken, yüzyıllardır kadınla erkeğin çözemediği aşk nedir, aşkta nasıl bağımsızlığımızı koruyabiliriz, birey nasıl olunur gibi sorulara eğiliyor.
Evlilikle her şey bitmiyor
Ayşe Aysu, geleceğe umutla bakan, idealleri olan genç bir doktordur. Aynı hastanede çalışan doktor Fethi'ye tutulur. Köy kökenli genç adam, genç kızın gözünde gerçekleştirmek istediği ideallerle eş değerde bir yer edinir. Ancak, Fethi yolunda gitmeyen evliliği ile genç bir kız arasında bocalamaya başlar. Kısa bir ilişkiden sonra Fethi, içinde bulunduğu kısır döngüden çıkamaz, çareyi AyşeAysu'yu terk etmekte bulur. Genç kız, kimi zaman kendisinden yavaşça büyük meslektaşları Tomris ve kocası Turhan'a sığınır; içinde bulunduğu bunalımdan çıkmak için. Ancak, dışardan dengeli, oturmuş gibi görünen bu evlilik de içerden çökmüş, çatırdamaktadır.
Yıllar geçer, her iki kadın da, hayatın zorluklarıyla kendi başlarına mücadele ederlerken, yitip giden idealleri, hep ertelenen umutları, beklentilerini gözden geçirirler. Mutlu aşk mı yoktur, yoksa aşık olurken başka şeylere mi aşık oluruz?..